Warren Buffett İlk 100.000 Dolarını Nasıl Kazandı?

warren buffett

Warren Buffett 94. yaş gününe yaklaşırken, onun güncel olarak 1 trilyon dolara varan efsanevi hikayesi dünya çapında milyonlarca yatırımcıya ilham vermeye devam ediyor. Bilgece hamleleri ve şaşırtıcı başarısıyla tanınan Buffett’ın gezegenin en varlıklı insanlarından biri olmasının sırrı, sık sık söylediği gibi “İlk 100.000 dolar kazanılması en zor olandır.” ifadesinde gizliydi. Bu cümle, finans çevrelerinde bir mantra haline geldi ve servet oluşturmada ilk dönüm noktasının önemini vurguladı. Peki Warren Buffett ilk 100.000 dolarını tam olarak nasıl kazandı? Buffett’ın kariyerinin ilk günlerine bir göz atalım ve servetinin temelini oluşturan stratejileri inceleyelim.

Warren Buffett İlk Hisse Senedini 11 Yaşında Aldı

Warren Buffett genç yaşlarından itibaren paraya ve yatırıma karşı alışılmadık bir ilgi duymuştu. 1930 yılında Omaha, Nebraska’da doğan Buffett, kapı kapı dolaşıp sakız, Coca-Cola ve dergi satarak girişimci ruhunu erken yaşlarda gösterdi. Omaha kökeni ve finansal öyküsü ona ileride “Omaha Kâhini” yakıştırmasını getirecekti. Daha 11 yaşındayken ilk hisse senedini satın almıştı bile (hisse başına 38 dolardan üç adet Cities Service Preferred hissesi). Borsadaki bu erken deneyimi, ömür boyu sürecek yatırım tutkusunu ateşledi.

Gençlik Yılları ve İlk Adımlar

Liseden mezun olduktan sonra Buffett, Pennsylvania Üniversitesi Wharton Okulu’na devam etti. 20 yaşına geldiğinde kendisinin de belirttiği gibi “rekabetçi iş becerilerini borçlu olduğu” Nebraska Üniversitesi İşletme Yönetimi bölümünden mezun oldu. Ancak en önemli akademik deneyimini Columbia Business School’da, değer yatırımcılığının babası Benjamin Graham’ın öğrencisi olarak yaşadı. Graham’ın içsel değer kavramı ve güvenlik marjı üzerine öğretileri Buffett’ın yatırım felsefesinin temelini oluşturdu. Bu bilgilerle donanmış olan Buffett, ilk 100.000 dolarını biriktirme yolculuğuna çıkmaya hazırdı.

warren buffett

İlk Büyük Hamle: Buffett Sahneye Çıkıyor

Buffett’ın yatırım dünyasına ilk adım atışı sadece şans eseri değil, bir dizi hesaplı hamle ve değer yatırımına dair derin bir anlayışla gerçekleşmişti.

İlk önemli yatırımını, Columbia Üniversitesi’ne gitmeden önce satın aldığı Marshall Wells adlı şirkete yaptı. Bu yatırım Buffett ile özdeşleşen ‘değer yatırımı’ konusunda dikkat çekici bir örnekti: Güçlü büyüme potansiyeline sahip, değeri düşük şirketlere yatırım yapmak…

Marshall Wells o dönemde Amerika’nın en büyük hırdavat toptancısıydı. Şirket, kazancının sadece üç katı bir fiyattan işlem görüyordu ve yaklaşık %30’luk bir kazanç getirisi sunuyordu. Buffett’ın stratejisi basit ama derindi. Piyasa koşulları sebebiyle değeri düşük kalan, ancak güçlü temellere ve önemli büyüme potansiyeline sahip şirketlere yatırım yapan Buffett, sadece iyi bir fiyat aramıyor, iyi fiyata kalite arıyordu. Bu yaklaşım, bir servis istasyonu, bir çiftlik ve diğer birkaç küçük işletme için yatırım olabilirdi.

Ancak Buffett’ın servet birikimindeki asıl hızlanma 1956 yılında Buffett Partnership Ltd. şirketinin kurulmasıyla gerçekleşti. Buffett Partnership Ltd., Buffett’ın yönetimindeki ilk büyük yatırım fonuydu.

Buffett, yatırım ilkelerini daha büyük ölçekte uygulamaya başladı. 100.000 doları yatırımcılardan ve 5.000 doları kendisinden olmak üzere 105.000 dolarlık başlangıç sermayesiyle bir sistem kurdu. Değeri düşük hisse senetleri için keskin gözü ve onları gerçek değerlerine ulaşana ya da aşana kadar tutma sabrı, şirketinin gelişmesini sağladı.

Buffett, şirketi 1969’da feshettiğinde net serveti 25 milyon dolara fırlamıştı. Ortaklıklar o kadar büyümüştü ki Buffett’ın kârdan aldığı pay bile onu milyoner yapmaya yetmişti.

Buffett Yatırımcılarını Nasıl Kazandı?

Warren Buffett, hissedarlarına yazdığı mektuplarda birkaç temel öğüt ve taahhütte bulunuyordu. Örneğin, defter değerinden ziyade işletme değerinin önemini vurguladı ve Berkshire Hathaway’in işletme değerinin defter değerini aştığını belirtti.

Yönetici seçimlerinde ise sadece iyi değil, olağanüstü yöneticilerle çalışmanın kritik olduğunu söyledi. Ayrıca, şirketlerin ani büyük değişimlerden kaçınarak, uzun vadede sürdürülebilir büyüme ve yüksek kârlılığa odaklanmaları gerektiğini öğütledi.

Buffett, piyasa dalgalanmalarına karşı sabırlı olmayı, şirketlerin gerçek değerine odaklanmayı ve hisse senetlerini uzun vadeli tutmayı taahhüt etti.

İlk 100.000 Doların Ardındaki Güç: Zeka, Sabır ve Daha Birçok Şey

Erken dönemdeki başarısı sadece doğru hisse senetlerini seçmekle ilgili değildi; değer, sabır ve uzun vadeli bir bakış açısının önemini vurgulayan bir felsefeye bağlı kalmakla ilgiliydi.

Bu yolculuk onun gelecekteki başarısının temellerini atmış ve zamana meydan okuyacak yatırım felsefesini şekillendirmişti.

Buffett’ın ilk 100.000 dolarına ulaşmak için dayandığı temel ilkelerden biri, bileşimin gücüydü. Kazancını yeniden yatırıma dönüştürerek servetinin büyümesini hızlandırabileceğini anlamıştı.

Buffett spekülatif yatırımlardan kaçınmış, bunun yerine güçlü temellere, tutarlı kazançlara ve uzun vadeli büyüme potansiyeline sahip şirketlere odaklanmıştı.

Buffett, aynı zamanda sigorta sektöründe de önemli yatırımlar yaptı. 1960’larda Berkshire Hathaway’i satın alarak, bu şirketi dev bir holding haline getirdi. Sigorta sektöründeki yatırımlar, Buffett’ın sermayesini hızla büyütmesine yardımcı oldu.

Disiplinli yaklaşımı, sermayesini kademeli olarak artırmasını sağladı ve Buffett 30 yaşına geldiğinde ilk 100.000 dolarını kazanmıştı.

Bu dönüm noktası, Buffett’ın finansal bağımsızlık yolunda attığı önemli adımlardan biri oldu. İlk 100.000 dolarını kazandıktan sonra, Buffett’ın yatırımları ve serveti hızla büyümeye devam etti.

Buffett’ın Yolculuğundan Dersler

Erken Başlayın: Buffett’ın erken başlaması ona önemli bir avantaj sağladı ve onlarca yıllık bileşik getirilerden faydalanmasını sağladı.

Bildiğiniz Şeylere Yatırım Yapın: Buffett’ın başarısı, anladığı ve güvendiği işlere yatırım yapmak üzerine kurulmuştu.

Sabırlı Olun: Buffett’ın doğru fırsatları beklemeye istekli olması ve uzun vadeli yatırıma olan bağlılığı başarısı için çok önemliydi.

Spekülasyondan Kaçının: Buffett hızlı kâr peşinde koşmak yerine değer yatırımına ve yatırımlarının uzun vadeli büyüme potansiyeline odaklandı.

Charlie Munger ile Tanışması

Warren Buffett’ın yatırım dünyasındaki başarısında, yakın dostu ve Kasım 2023’te 99 yaşında hayata gözlerini yumana kadar iş ortağı olan Charlie Munger’ın rolü büyük. Buffett ve Munger’ın yolları ilk olarak 1959 yılında kesişti. Bu karşılaşma, yatırım dünyasında iz bırakacak bir ortaklığın başlangıcı oldu. Buffett ve Munger, ilk olarak ortak bir tanıdık olan Dr. Edwin Davis aracılığıyla tanıştı. Davis, Buffett’tan oldukça etkilenmişti ve Munger’ın da aynı yeteneklere sahip olduğunu düşünüyordu. Buffett ve Munger, yatırım stratejileri konusunda birçok ortak noktaya sahipti.

Her ikisi de Benjamin Graham’ın “değer yatırımı” prensiplerini benimsiyordu, ancak Munger, Buffett’ın yatırım anlayışını daha da genişletti. Munger, sadece düşük değerli hisse senetlerine yatırım yapmanın ötesinde, kaliteli şirketlere uzun vadeli yatırımlar yapmanın önemini vurguluyordu. Bu bakış açısı, Buffett’ın yatırım stratejilerini geliştirmesinde ve daha büyük kazançlar elde etmesinde önemli bir rol oynadı. Buffett ve Munger’ın ortaklığı, Berkshire Hathaway’in başarısında büyük bir etkiye sahip oldu.

Warren Buffett da Hata Yapar

Buffett’ın başarılarını örnek alırken, onun yolunun zorluklarla dolu olduğunu unutmamalı. En başarılı yatırımcılar bile hata yapar ve Warren Buffett da bir istisna değildi.

Berkshire Filling Station Yatırımı (1951):

  • Yatırım: Benzin istasyonu satın aldı.
  • Sorun: İş zorlaştı ve önemli bir mali kayıp yaşandı.
  • Ders: Girişimlere sermaye koymadan önce kapsamlı araştırma ve durum tespiti yapmanın önemi.

Berkshire Hathaway (Tekstil Şirketi-1965):

  • Yatırım: Tekstil şirketinin kontrolünü ele aldı.
  • Sorun: Tekstil sektörü düştü ve yatırımlar verimsiz oldu.
  • Ders: Duygusal bağlılıktan kaçınarak, sektörel trendleri dikkate alarak yatırımları yönlendirme.

Dexter Shoe Company Yatırımı (1993):

  • Yatırım: Berkshire Hathaway hisselerini kullandı ve Dexter Shoe Company’yi satın aldı.
  • Sorun: Ayakkabı endüstrisindeki değişimler ve rekabet nedeniyle büyük zararlar.
  • Ders: İyi bir iş modeline ve sürdürülebilir rekabet avantajına sahip olmayan şirketlere yatırım yapmamak.

Netjets Yatırımı (2003):

  • Yatırım: Uçak kiralama hizmetleri sunan Netjets’e yatırım yaptı.
  • Sorun: Sektördeki dalgalanmalar ve yönetim sorunları nedeniyle beklenen performans sağlanamadı.
  • Ders: Karmaşık ve öngörülemeyen iş modellerine yatırım yaparken daha dikkatli olmak.

Bu hatalar, Buffett’ın yatırım yaklaşımını geliştirmesine ve temel yatırım prensiplerine olan bağlılığını artırmasına yardımcı oldu.

Buffett’tan İnciler: Bitcoin Hakkındaki Görüşü

Buffett, Bitcoin hakkında en açık sözlü karamsarlardan biri olarak bilinir. Bitcoin’e eleştirel bakış açısını ve kripto para biriminin uzun vadeli sürdürülebilirliğine yönelik şüphelerini dile getirmeye bugün de devam etmektedir.

Ancak Bitcoin’in yıllar içindeki ilerleyişi karşısındaki bu tartışmalı görüşünün, Buffett’ın özü itibarıyla değer yatırımına ve uzun vadeli büyüme potansiyeline odaklanan kimliğiyle çeliştiği yönünde eleştiriler mevcuttur. Bir diğer taraftan, “bilmediği konularda yatırım yapmama” ilkesiyle kendi içinde tutarlı görünmektedir.

Sonuç

Buffett’ın hayatı ve kariyeri, başarının sadece doğru kararlarla değil, aynı zamanda hatalardan ders çıkararak ve bu dersleri gelecekteki stratejilere uygulayarak elde edilebileceğini gösteren bir örnektir. Warren Buffett 94. doğum gününü kutlarken, ilk 100.000 doları sadece bir dönüm noktası değil, üzerine bir imparatorluk inşa ettiği temeldi.

Bu söz, erken başlamanın, tutarlı olmanın ve akıllıca yatırım yapmanın önemini vurgular. Servet birikiminin sadece büyük kazançlarla ilgili olmadığını, aynı zamanda zaman içinde atılan küçük, tutarlı adımlarla ilgili olduğunu hatırlatır.

Onun yolculuğundan ilham almak isteyenler için Buffett’ın ilk dönemleri her zamanki gibi öğretici değerini koruyor. Ne de olsa Buffett’ın kendisinin de dediği gibi, “İlk 100.000 dolar en zorudur ama aynı zamanda en önemlisidir.”